KORONAVİRÜS SALGINI SEBEBİ İLE ÜÇ AY İŞTEN ÇIKARMA YASAĞI

7244 SAYILI YENİ KORONAVİRÜS SALGINININ EKONOMİK VE SOSYAL HAYATA ETKİLERİNİN AZALTILMASI HAKKINDA KANUN İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN HAKKINDA HUKUKİ DEĞERLENDİRMELER

 

Koronavirüs salgını toplum sağlığına ciddi bir tehdit oluşturmasının yanı sıra, pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de ekonomik faaliyetlerin olumsuz etkilerini hızla artırmaya devam etmektedir. Ticari hayatın etkilenmesi ile birlikte çoğu işverenin faaliyetini yerine getirememesi sebebiyle başta iş hukuku olmak üzere ekonomik hayatın her alanında bazı uyuşmazlıklar ortaya çıkmakta ve bu uyuşmazlıkların en az zararla atlatılması için yeni tedbirlerin alınması gündeme gelmektedir. Bu kapsamda; 7244 sayılı “Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” (“Kanun”) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Uygulamada “Torba Yasa” olarak nitelendirilen, birden fazla kanunda değişiklik yapılmasını öngören bu düzenlemeye ilişkin, Kanun’un uygulama alanı açısından yoğun olarak bizlere etki edeceğini düşündüğümüz İŞTEN ÇIKARMA YASAĞINA ilişkin değerlendirmelerimizi işbu yazımız ile sizlerle paylaşacağız.

 

3 AY İŞTEN ÇIKARMA YASAĞI İLE İLGİLİ DÜZENLEME

 

İlgili Kanun’un 9’uncu maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’na geçici madde eklenmiştir. Eklenen bu madde ile her türlü iş sözleşmesinin, Ahlak ve İyi Niyet Kurallarına Aykırılık Halleri dışında, 3 ay süreyle işveren tarafından feshedilmesi yasak hale getirilmiştir. Kanun ile birlikte getirilen işbu geçici madde ile ilgili olarak 4 ayrı husus üzerinde durulması gerekmektedir.

 

1-) Öncelikle; maddede de belirtildiği üzere, işten çıkarma yasağı her türlü iş ve hizmet sözleşmesini kapsamaktadır. Bu bakımdan işçinin iş veya hizmet sözleşmesinin; 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi olması veya 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na tabi olması veya 854 sayılı Deniz İş Kanunu’na veya başkaca bir kanuna tabi olması bir ayrım yaratmayacaktır.

 

2-) Kanun kapsamında işten çıkarma yasağının uygulanmayacağı bir istisna hal de düzenlenmiş bulunmaktadır. İşveren, İş Kanunu m.25/II (Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri) hallerinden birinin olması durumunda, yasağa takılmadan öngörülen 3 aylık sürede işçinin iş sözleşmesini feshedebilme imkânına sahiptir. Fakat sayılan bu haller dışında işveren işçinin iş sözleşmesini diğer nedenler ile feshedemeyecektir.

 

İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı 25/II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:

a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.

b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarf etmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması.

c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.

d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması.

e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.

f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.

g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.

h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi. Örnek vermek gerekirse; İş Kanunu m.18 uyarınca geçerli nedenle fesih hallerinden biri oluşmuşsa veya İş Kanunu m.25/III uyarınca zorlayıcı sebep hallerinden biri oluşmuş olsa dahi işçinin iş sözleşmesinin işveren tarafından bu süre içerisinde feshedilmesi yasaklanmıştır.

 

3-) Kanun kapsamında değinilmesi gereken bir diğer husus ise; 3 aylık sürenin başlangıcı konusudur. İşverenlerin 3 aylık süre ile işçiyi işten çıkarma yasağı, maddenin yürürlüğe girmesi ile başlayacaktır. Maddenin yürürlüğe girdiği tarih, yürürlük maddesine göre Resmi Gazete’de yayımlandığı tarih, bir başka deyişle 17 Nisan 2020 tarihidir.

 

4-) Yukarıda yer alan hususların yanı sıra; madde kapsamında işveren lehine de bir düzenleme getirilmiştir. Bahsedilen işten çıkarma yasağına ilişkin 3 aylık süre içerisinde, işveren işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırabilecektir. Ve bu madde kapsamında işçinin ücretsiz izne ayrılması işçiye haklı sebebe dayanarak sözleşmeyi fesih hakkı vermeyecektir. İşbu düzenleme ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22’nci maddesi kapsamında çalışma koşullarında esaslı değişiklik olarak nitelendirilen ve işçinin açık rızası olmadan işleme konmasının mümkün olmadığı ücretsiz uygulaması için 3 aylık süre ile sınırlı olmak üzere onay şartı kaldırılmış olup, bu durum işçi açısından bir fesih sebebi oluşturamayacaktır. Yukarıda tüm sayılanlara ek olarak; Kanun’un ilgili maddesinde işverenlere yasağı uymamaları halinde bir yaptırım da öngörülmüştür. Madde hükümlerine aykırı olarak iş sözleşmesini fesheden işveren veya işveren vekiline, sözleşmesi feshedilen her işçi için fiilin işlendiği tarihteki aylık brüt asgari ücret tutarında idari para cezası verileceği hüküm altına alınmıştır. Son olarak getirilen işbu düzenleme ile birlikte Cumhurbaşkanı’na, bu süreyi 6 aya kadar uzatılabilmesi yetkisi tanınmıştır.

 

SONUÇ OLARAK:

Bahsedilen kanun kapsamında 17 Nisan 2020 ile 17 Temmuz 2020 tarihleri arasında işveren, her türlü iş veya hizmet sözleşmesini 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. Maddesinin 2. Fıkrasında belirtilmiş olan Ahlak ve İyi Niyet Kurallarına Aykırılık Halleri dışında herhangi bir sebeple fesih edemeyecek olup, kanuna aykırı olarak iş akdinin fesih edilmesi halinde işveren aleyhine cezai yaptırım uygulanacaktır. Bununla birlikte anılan kanun kapsamında 3 aylık süre boyunca, ücretsiz izin için işçinin rızasının aranması kuralı ortadan kaldırılmış olup; yeni düzenleme ile rızası olmadan ücretsiz izne çıkarılması halinde işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle fesih edebilme ve kıdem tazminatı hakları doğmayacaktır.

 

Sağlıklı günlerde görüşmek dileğiyle…

 

                                                                                                                                       Av.Doğan CANBOLAT & Av.Gizem KALEOĞLU